Karanlıktasınız ve hâlâ
karanlıktayız, çünkü yetmiş yıldır gençliği, aydınları ve Cumhuriyet’in en
temel kurumlarını hedef alan, ortadan kaldıran, bitmek durmak bilmeyen bir
karanlığın içinden geçmekteyiz! Hâlâ ışığı gören, uyanabilmiş olan yok! Fikirlerimiz,
duygularımız, algılarımız hepsi bu karanlık içinde gizli eller tarafından
oluşturuldu. Cumhuriyet’in ve milli egemenliğin ve en temel kurumları meclis, bağımsız,
mahkemeler vs. ne demek olduğunu hâlâ bilen yok! İddiam odur ki “İstiklal”in ne
olduğunu bilen, tanıyan kalmamış, “Milli egemenlik nedir?” soran, soruşturan
kimsecikler yok! İddiam odur ki kimse yetmiş yıldır devletin kimler tarafından
rehin ve teslim alındığını ve hangi amaçlarla yönlendirildiğini hâlâ
anlayamamış!
Bu ülkede irili ufaklı bütün
ideolojiler Cumhuriyet’e karşı, halka karşı, istisnasız devlete ve medyaya
çöreklenmişler, istisnasız fikir diye, aydın diye soygun çeteleri kurup ülkeyi
yağmalıyorlar! Ve ellerindeki servet ve halkı sindirme, susturma, yıldırma,
manipüle, algı güçleri tarihlerde olmadığı kadar! Evet, onların ahlakı yok ama
sayıları çok! Sayıların bu kadar çoğalması için kırk uzun yıl liberalleriniz,
İslamcılarınız, tarikatlarınız, Fetö’cüleriniz ve bilumum hainleriniz
ekranlardan o kadar çok yalan iftira attılar ki… Sayıların bu kadar çoğalması
için Cumhuriyet ve Milli İstiklalimizin kahramanlarına ve kazanımlarına o kadar
ağır küfürler edip beyinler, kafalar, zihniyet ve algıyla o kadar oynadılar ki…
Cumhuriyet ve kazanımlarını
ve insanlık değerlerini ve memleketimizi parçalayan, söğüşleyen holding ve
tarikatlara karşı topluca yan yana gelmeden, ayağa kalkmadan, bir harekete, bir
davaya aidiyet hissetmeden hiç kimse, kendi kaygı, acı ve travmalarıyla
klavyesi başında çürümekten, yok olmaktan ve aşağılanmaktan kurtulamaz, modern
zamanların işgali budur! Halkın
yoksul çocukları; elitleri, bilmişleri, küstah ve kibirlileri, siyasi
cambazları, tarihe gömüp dümene geçmek zorundadır!
Türk Milleti Cumhuriyet’le
kendini yeniden doğurmuştur; yüzüncü yılında Türk Milleti, gençliğini arkasına
alıp Cumhuriyet’i bir daha doğurmak zorundadır!